Edeb ve Haya

İLİ : BURSA
AY/YIL : AĞUSTOS - 2013 TARİH : 23.08.2013 (4.HAFTA)
ب ِ ْس ِم ّالله ِ ا ل َّر ْح م ـ ِن ا ل َّر ِح ی ِم إِ َّن ّاللهَیَأُْمُربِاْلَعْدِل َواِلإْح َساِن َوإِیتَاء ِذياْلقُْربَى
َویَْنَھى َعِناْلفَْحَشاءَواْلُمنَكِرَواْلبَْغِيیَِعظُُكْملََعل َُّكْم ت َ َذ َّك ُر و َن قال رسول الله صلى الله علیھ وسلم : ا َ ْل ُم ْؤ ِم ُن لا َ ی َ ُس ُّب َو لا َ ی َ ْل َع ُن

Kıymetli Müslümanlar!

Edep kelimesi; zerâfet, nezâket iyi ahlak güzel, terbiye anlamlarına gelirken, hayâ ise; utanma, Allah’a duyulan saygı nedeniyle ahlaksız ve kötü işlerden kaçınmak anlamına gelir. Her ikisinde de ortak olan nokta, “edeb” ve “hayâ”nın, nezâket ve zerâfet ifade etmesidir. Edep ve hayâ, İlahî dinlerin kabul ettiği, insanlığın daima muhtaç olduğu değerlerdendir. İslam Dini, Hz. Peygamberin (s.a.v.) şahsında edebi ve hayâyı somut hale getirmiştir. Giyim kuşamdan, tutum ve davranışlarımıza kadar her konuda nasıl davranacağımızı bize bildiren Yüce Allah, insanın edep ve hayâ sahibi olmasını istemiş, hayâsızlığı ise yasaklamıştır. ve Kur’an-ı Kerim’de Mealen,“Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder, hayasızlığı, çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor.” buyurmuştur.

Aziz Cemaat!

İslam Dini, her şeyden evvel, kulu Allah’a karşı sorumlu kılar. Bu ise, her varlık ve şahıstan evvel Allah’tan hayâ etmeyi gerektirir. Kimsenin olmadığı bir zaman ve zeminde bile müslümanın günaha meyletmemesi bunun bir göstergesidir. Allah’a karşı sorumluluk ve hayâ bilinci içinde olan bir mümin, artık herkese aynı bilinç içinde davranacaktır. Hayâsıyla, eli, dili, gözü, kulağı ve tüm uzuvları üzerinde hakimiyet kuracaktır.

Bu anlamda Peygamberimiz (sav): “Hayâ, İffet ve dile sahip olmak imandandır. Cimrilik, fuhuş ve çirkin sözlü olmak ise hayâsızlıktan, münafıklıktandır” Başka bir hadiste ise, “Mü’min ayıplamaz, lânet etmez, çirkin söz yani küfürlü söz söylemez” buyurarak eli, dili, malı ve şehveti haya ile, hayâyı da iman ile irtibatlandırmıştır.

Değerli Mü’minler !

Hayâ ve edep, temelde kulun Allah’a ve diğer kullara karşı, koruması gereken sınırları ve göstermesi gereken nezâketi ifade eder. Kur'an-ı Kerîm Herhangi bir erkeğin kadına, herhangi bir kadının da erkeğe rastgele ve şehvetle bakışını caiz görmemiş, bu çerçevede kadın ve erkeği, günaha ve fuhşiyâta teşvik edici her türlü davranıştan menetmiştir. Yüce Allah: “Mü’min erkeklere, gözlerini (harama) dikmemelerini, iffetlerini de korumalarını söyle. Çünkü bu, kendileri için daha temiz bir davranıştır. Şüphesiz Allah onların yapmakta olduklarından haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Açıkta kalanlardan başka, süslerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerine kadar indirsinler. Yürürken gizledikleri süsleri bilinsin diye, ayaklarını yere vurmasınlar. Ey Mü’minler! Hepiniz Allah’a tövbe edin, umulur ki kurtuluşa erersiniz” buyurarak, toplumların ancak bu yolla temizlenip kurtuluşa ereceğini haber vermiştir.

Toplumun temiz ve iyi nesiller yetiştirmesi öncelikle bu değerlere saygı duymakla, edep ve hayâ perdelerini yırtmamakla mümkündür. Evinin, iş yerinin ve kalbinin en baş köşesine “edep ya hû” ifadesini asan ecdadımıza layık olmalıyız ki, mutlu ve mesut olabilelim, birbirimize güvene bilelim, sevelim, sevilelim.

Hazırlayan : Ali YETİM
Ünvanı : Yıldırım Vaizi